Şeytana ruhunu satan efsanevi blues sanatçısı: Robert Johnson

Robert Johnson, Eric Clapton, Keith Richards gibi sanatçıları etkilemiş bir müzik efsanesi.

1911’de Missisipi’de doğmuş ve 1938’de, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Kurt Cobain, Amy Winehouse, gibi diğer müzik efsaneleri ile aynı kaderi paylaşarak 27 yaşında yaşamını yitirmiştir.

Fakir bir çocukluk geçirmiş, şehir şehir dolaşarak bir çok müzisyenden etkilenmiştir. Gündüzleri çalışıp, geceleri müziklerine konsantre olmaya çalıştıkları için, geceleri gürültüleri ile kimseyi rahatsız etmemek için arkadaşları ile mezarlıklarda pratik yaptıkları bilinir.

Robert Johnson’ın Şeytanla Tanışma Hikayesi

Robert aslında vasat bir müzisyendir ve günlerden bir gün ortadan kaybolur. 1-2 yıl sonra geri döndüğünde artık harika bir müzisyendir. Anlattığına göre, bir gece mezarlıkta şeytan ile karşılaşır ve ona ruhunu satmayı kabul eder. Şeytan Robert’tan gitarını ister ve gitara yeniden akor yapar. Robert herkese şeytanın akorunu kullandığını söylemiştir ve gerçekten de kimse Robert’ın kullandığı akoru çözememiştir.

Robert Johnson – Me and the Devil Blues

Robert Johnson’ın Ölümü

Yeni yeteneği ile Robert hızla büyür. Kendi hayran kitlesi vardır ve çok başarılıdır. Robert’ın büyük bir kadın hayran kitlesi de olduğu ve performanslarında genelde seyirciden seçtiği sadece bir kadına odaklanarak çaldığı bilinmektedir, bu da doğal olarak bir takım kıskançlık krizlerine sebep olmuştur ve günlerden bir gün çalıştığı barın sahibini, karısı ile yattığı için Robert’ı zehirleyerek öldürür.Belki de şeytanın satın aldığı ruh ile işi bitmiştir ya da burada başlamıştır.

Kendi müziği eşliğinde Robert Johnson’ın hayat hikayesi

Frankfurt elektronik müzik sahnesinin yuvası olan gece kulübü Robert Johnson da adını bu efsaneden alıyor.

Bahsettiğim gece kulübü de aşağıdaki linkte, kışın çok ahım şahım değil de yazın balkonu bahçesi güzel, elektronik müzik severseniz bunu da seversiniz.

Robert Johnson